BİZ DEĞERLERİMİZİN TARAFINDAYIZ...
100 yıl önce, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, 3 kıtada adaletle hükmeden Cihan Devleti'mizi yitirmekle kalmadık; aynı zamanda, hayallerimize, heyecanlarımıza, ideallerimize, umudumuza, en önemlisi de özgüvenimize yönelik hiç bitmeyen saldırıların muhatabı olduk.
Dışardan gelen saldırılar kadar, içerdeki aymazlar eliyle, kutlu yürüyüşümüz, büyük Türkiye olma hayal ve idealimiz, darbelerle, terörle, bize enerji kaybettiren lüzumsuz tartışmalarla, özgürlüklerin ve milli iradenin üzerindeki vesayet kurumlarıyla sürekli kesintiye uğratıldı.
Son 13 yılda ise Türkiye'nin makus talihi değişti, 100 yıllık sınırlar, bariyerler, engeller ve zulümler millet iradesi karşısında eridi.
Bilinmelidir ki;
Biz İslam ile yoğrulan bu toprakların insanıyız. Yönümüzü ve istikametimizi Allah'ın yoluna çevirenleriz. İnsanın izzet ve şerefini yükseltmek için mücadele veren, kendi öz yurdunda sistemli bir şekilde inancından dolayı zulmün her türlüsünü gören ama yılmayan, umudunu yitirmeyen bir nesiliz.
İnancını ve dinini öğrenmesi için milletimizin çocuklarını emanet ettiği İmam Hatip Okulları bizim değerimizdir. İmam Hatip Okullarının yeniden açılması, katsayı ve başörtüsü zulmüne son verilmiş olması milli iradenin tecellisidir. Bu okulların kapatılacağını beyan ve vaad eden tüm kesimler, değerlerimize yabancılaşmış kişilerdir.
Ülkemizde din hizmetlerini ehliyet ve liyakatiyle topluma sunan "Diyanet işleri Başkanlığı" ve onun muhterem Başkanı bizim değerimizdir. "Diyanet"in ülkemizde ve Müslüman coğrafyada aktif rol üstlenmesinin hazımsızlığına tanık oluyoruz. Müslümanlıkla yoğrulmuş olan bu topraklarda, bu hazımsızlığı yaşayanlar bilmeliler ki; bu çirkin kampanyalarınız, milletin dinine ve kurumlarına sahip çıkma direncimizi pekiştirmektedir.
İlk kıblemiz olan Kudüs, bize Hz. Ömer'in ve Selahattin Eyyubi'nin emanetidir. Emanetimize sahip çıkmaya, Kudüs'ün bir Yahudi şehri olduğu yönündeki Siyonist ve yabancılaşmış propaganda diline karşı durmaya, kıblemiz Kabe ile alay edenlere karşı tavrımızı koymaya devam edeceğiz.
Ahlakımız bizim değerimizdir. Eşcinsel sapkınlığı meşru bir eylemmiş gibi toplumun önüne koyanları millet affetmez. Özgürlük adına günahın alenîleşmesini meşrulaştırmak bu milletin değerlerine yapılan bir suikasttır. Bu girişim Milletin İradesiyle yine başarısız olacaktır.
Suriye bizim kardeşimizdir, Irak bizim kardeşimizdir, Filistin, Gazze, Kudüs, Arakan, Doğu Türkistan ve de zulüm altında inleyen tüm İslam Coğrafyası bizim kardeşimizdir. Yok mu bize bir yardım eli diyerek kapımızı çalan, misafirimiz olan tüm muhacir, savaş mağduru kardeşlerimize sahip çıkmak inancımız ve insanlığımız gereğidir.
"Biz değerlerimizin tarafındayız."
Dinimizin, değerlerimizin, ahlakımızın, kavramlarımızın, kurumlarımızın korunması ve yaygınlaşması için nerede olmamız gerekiyorsa oradayız.
Hayır dualarımız kadar, alın terimiz de Yeni Türkiye içindir.
Biliyoruz ki, bizimle birlikte millet de, ümmet de, yükselen Yeni Türkiye'nin yanındadır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.